10.02.2005

Su sayacı. Önemli bir ölçü aleti.


Çok huzmeli, kuru tip su sayacı kesiti
Su sayacı, evlerimizde kullandığımız birçok ölçü aletinden biri; hattâ en önemlisi. Su sayacını satın alırken ve kullanırken azamî özeni göstermeliyiz. Satın almalarımızda genelde yaptığımız gibi en ucuzuna değil, en kalitesine odaklanmalıyız. Zİra su sayacı herhangi bir ürün değildir. Ayrıcalıklıdır.

Evlerimizde; metre, cetvel, mezura, ölçü kabı, zaman saati gibi birçok ölçü aleti kullanmaktayız. Bunlara ilaveten, ayrıcalıklı olan 3 adet ölçü aleti vardır ki, kullandığımız ürün miktarınca bu ölçü aletlerinin gösterdiği değer üzerinden sarfiyat bedeli öderiz: Doğal gaz sayacı, elektrik sayacı ve su sayacı…

Varlık nedenimiz olan suyun kullanım miktarını ölçmesi nedeniyle, bu üç ölçü aleti içinde en önemlisi olmakla birlikte en şanssızı su sayacıdır. Kullandığımız su; içinde tortu, kireç, ince çamur vs. gibi yabancı maddeler taşır. Bütün bu yabancı maddelere dayanıklı olmalıdır su sayacı. Ve bu ağır şartlarda bile hem uzun süre doğru ölçüm yapmalı hem çok uzun ömürlü olmalıdır. O kadar uzun ömürlü olmalıdır ki, neredeyse ömür boyu kullanılabilmelidir. Bu bakımdan seçeceğimiz su sayacının markası ve kalitesi, fiyatından daha önemlidir.

Su sayacının evimizin neresinde bulunduğunu bile çoğumuz bilmeyiz. Su sayacı, öksüz kalmış bir ölçü aletidir. Çoğunlukla yerlere, gözden uzak, nemli ve bakımsız köşelere terkedilmiştir. Genellikle toz toprak içindedir. İtilmiş kakılmıştır adeta… Nedense!.. Hâlbuki yaptığı görev, hayatımızın “olmazsa olmaz”ı, mukaddesatı olan suyun kullanım miktarını ölçmeye çalışmakta, her şart altında adaletli bir ödeme/tahsilât yapılmasını sağlamaya çalışmakta, hak dağıtmaktadır. Bu bakımdan da seçeceğimiz su sayacının markası ve kalitesi, fiyatından daha önemlidir.

İçinden geçen madde içme suyu olduğu için, sağlığa zararlı olmayan malzemeden yapılmalıdır. Gövdesi, sıkça değişen yüksek su basıncına dayanıklı olmalıdır. Bu bakımdan gövde; hem sağlığa zararlı olmayan hem de yüksek basınca dayanıklı, kısmen esnek, bronz veya sarı gibi, hem ağırlığı fazla, hem de pahalı bir metalden yapılmak zorundadır. Gövde, su sayacının maliyetinde en önemli etkendir.

Oysa doğal gaz ve elektrik sayacının içinden geçen gaz ve elektrik temizdir. Bir kalıntı ve tortu bırakmaları, aleti yıpratan yabancı maddeleri bünyelerinde barındırmaları söz konusu değildir. Bu sayaçlar yüksek yerlerde, koruma altında, göz önünde durmaktadır. Gövdeleri sactan yapılmıştır. Ne ağırlıkları vardır, ne de pahalı malzemeden oluşmuş gövdeleri vardır. İnsan sağlığından da sorumlu değildirler.

Bütün bu şartlara baktığımızda, su sayacının diğer ölçü aletlerinden daha pahalı satılması gerektiği ortaya çıkar. Ne var ki durum bunun tam tersidir. Pahalılığı gerektiren bütün şartları bünyesinde barındırmasına rağmen, anlamsız piyasa koşulları nedeniyle, satış fiyatı diğer ölçü aletlerinden daha ucuzdur. Öylesine ucuzdur ki, sıradan bir ayakkabı bile bu ürünün yanında pahalı kalmaktadır.

Ucuzluğunun ana nedeni, halkın ucuz mal arayışı ve bulabildiği en ucuzu tercih etmesidir. Son derece dayanıklı bir ürün olan su sayacının neredeyse ömür boyu yalnızca bir defa satın alınacağı düşünüldüğünde, zaten düşük fiyatlı olan bu ürünün daha da ucuzunu tercih etmenin gerekçesini anlamak oldukça zordur.

Ayrıca suyun, miktarca yeryüzünde azalmakta olduğunu, her geçen yıl daha derinlere kaçtığını, gökten inmedikçe başka hiçbir yolla üretilemeyeceğini ve mukaddesatını göz önüne alırsak ve hak dağıtımına önem veriyorsak, bu önemli ölçü aletine diğer ürünlere bakış açımızdan farklı bir gözle bakmalı, ömrümüzde hemen hemen yalnızca bir defa satın alacağımız bu ürünün, diğerlerinden sadece üç beş lira daha fazla olan en kalitelisini satın almalıyız. Piyasaya yeni arz edilmiş tüm sayaç markalarının aynı doğrulukta ölçüm yaptığını varsaysak bile, su kalitesine bağlı olarak, daha ucuz olanların, daha kısa zamanda hatalı ölçmeye başlayacaklarını, sonuçta bize çok daha pahalıya mal olacağını unutmamalıyız.

Su sayacını tanıyalım

Kısaca, su sarfiyatını belirli toleranslar içinde ölçerek bir kadrana kaydeden ölçü aletine “su sayacı” denir.

DIŞ GÖRÜNÜM:
Sayaçlar, genellikle “Alt gövde” ve “Üst gövde” tabir edilen iki bölümden oluşur.

Alt gövde:
Su sayaçları tesisata alt gövdeden bağlanır ve dolayısıyla su buradan geçer. Alt gövde, içinden geçen bu suyun etkisi ile çalışan bir mekanizmaya sahiptir. Alt gövde üzerinde suyun akış istikameti bir ok ile belirtilmiştir.

Üst gövde:
İçinde, alt gövdedeki mekanizmanın hareketini hacim cinsinden kaydeden başka bir mekanizma bulunduran bölümdür. Genellikle alt gövdeye vidalanır. İçinde bulundurduğu kayıt yapan mekanizmaya “Yazıcı Mekanizma” denir. Yeni bir sayaçta yazıcı mekanizma rakamları sıfır değerini gösterir.

SAYACIN TESİSATA BAĞLANIŞI:
Sayacın tesisata, suyun alt gövde üzerinde belirtilen ok istikametinde geçmesini sağlayacak biçimde bağlanması şarttır. Zira üst gövdede bulunan yazıcı mekanizma ancak bu şekilde doğru yazar. Sayacın ters bağlanması halinde ise ters yazar. Yani, yazıcı mekanizma üzerinde bulunan rakamların tamamı birdenbire 9999 değerine yükselir ve eksilerek yazmaya başlar.
Bu durum, hatalı kullanım şartlarına girdiğinden, sayaç artık garanti kapsamı dışındadır. Sayacın tesisattan sökülerek üretici firmaya gönderilmesi ve nümeratörünün tekrar sıfırlanması gerekir.

Su sayacında bazı tanımlar

Su sayacında bazı tanımlar kullanılmaktadır. Bunların bir kısmına özetle değinmekte yarar vardır.

Debi (Q):
Sayaçtan birim zamanda geçen, birim miktarda suya "debi " denir. Bir başka deyişle, bir sayaçtan 1 saatte geçen suyun m³ cinsinden ifadesidir.

Kapasite (Q max):
Bir sayacın, zarar görmeden kısa bir süre geçirebileceği su miktarıdır. Buna aynı zamanda "Maksimum debi (azamî debi)", veya kısaca "Q Max" da denir.

Nominal Debi (Qn):
Bir sayacın, zarar görmeden devamlı olarak geçirebileceği su miktarıdır. Bu debi, maksimum debinin yarısı ile belirlenir.

İntikal Debisi (Qt):
Sayacın maksimum debisinin 0.04’üne verilen isimdir.

Minimum Debi (Q min):
Sayacın maksimum debisinin 0.01’ine verilen isimdir.

Hata Eğrisi:
Q min ile Qmax arasındaki çeşitli debilerde sayacın yapabileceği hata yüzdesinin grafikle belirlenmiş şekline verilen isimdir.

Basınç Kaybı:
Bir sayaçtan maksimum debide su geçerken, o sayacın girişindeki basınç ile çıkışındaki basınç arasında meydana gelen basınç farkıdır.

Basınç Kaybı Eğrisi:
Bir sayaçtan çeşitli debilerde su geçerken, her debide meydana gelen basınç kaybının belirlenmesi ile çizilen grafiktir.

Ucuzluk kavramı

Her üründe bir "ucuzluk" çılgınlığıdır gidiyor. Ucuz, ucuz, daha ucuz!

Ucuzlaştıkça kalite düşüyor, kalite düştükçe insanların parası heba oluyor. Kaliteli ürün üreticileri, ya bu çılgınca rekabete uyarak ayakta kalabilmek için kalitelerini bozuyor ve ilkelerini terk ediyor veya ilkelerine sadık kalmakta direnirlerse kapanma ve piyasadan silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Böylesine çılgınca bir ucuzluk yarışı artık iş ahlakını da bozuyor.

Nereye kadar gidecek bu ucuzluk? Fiyat düşüklüğü gerçekten ucuzluk mu?

Özellikle ülkemiz halkı, ucuzluk kavramını yanlış değerlendiriyor. Yan yana bulunan benzer iki üründen fiyatı en düşük olanına halkımız "ucuz" diyor. Ne yazık ki Türk Dil Kurumu lügatında bile ucuz kelimesi; "Fiyatı yüksek olmayan; pahası az; düşük fiyatlı" olarak açıklanıyor. Oysa ucuzluk kavramı çok daha farklı.

Ucuzluk ya da pahalılık; fiyatın düşüklüğü değil, fayda/maliyet oranıyla alakalıdır.

Bir örnekle açıklamak gerekirse; 10 liraya aldığımız ürün 10 gün dayanıyorsa... buna karşın 20 liraya aldığımız ürün 40 gün dayanıyorsa, 20 liralık ürün daha ucuzdur. Zira 10 liraya aldığımız ürün 10 gün dayandığına göre günlük maliyeti 1 liradır. Buna karşın, 20 liraya aldığımız ürün 40 gün dayandığına göre günlük maliyeti 50 kuruştur. Başka bir deyişle, fiyatı düşük olan ürüne göre iki misli ücret ödememize karşın 4 misli daha fazla kullanım imkanına sahip olmuşuzdur. Şu halde bu durumda, fiyatı daha yüksek olan daha ucuza gelmiştir.

Başka bir örnek olarak "ekonomik ampul"leri gösterebiliriz. Ekonomik ampullerin fiyatları, normal ampullere göre çok daha yüksek olmasına rağmen, hem kullanım süreleri bakımından daha uzun ömürlü, hem de sarf ettikleri elektrik bakımından daha ekonomik olmaları nedeniyle, fiyatları yüksek olmasına rağmen "ucuz" olarak vasıflandırılmalıdırlar.

Ucuzluk-pahalılık konusuna bu açıdan bakmalıyız. Aksi halde, yalnızca satın alma sırasında cebimizden çıkacak paranın azlığını kriter olarak alırsak, ucuz diye aldığımız malın bize çok daha pahalıya mal olacağını bilmemiz gerekir.

Ne var ki, her geçen gün halkın alım gücünün daha da düşmesi nedeniyle, fiyatı daha düşük, kalitesi daha da düşük ürünler daha çok satılır olmuş, dolayısıyla heba olan parasıyla halkın alım gücü daha da düşmüştür.

Unutmamak gerekir ki, kalite ve düşük fiyat bir arada olamaz. Zira matematiğe de mantığa da aykırıdır.

Sonuç olarak, fiyatı düşük mal alırken ucuzluk kavramını bir daha gözden geçirmeliyiz. Düşük fiyatlı su sayacı satın alırken de...