10.02.2005

Ucuzluk kavramı

Her üründe bir "ucuzluk" çılgınlığıdır gidiyor. Ucuz, ucuz, daha ucuz!

Ucuzlaştıkça kalite düşüyor, kalite düştükçe insanların parası heba oluyor. Kaliteli ürün üreticileri, ya bu çılgınca rekabete uyarak ayakta kalabilmek için kalitelerini bozuyor ve ilkelerini terk ediyor veya ilkelerine sadık kalmakta direnirlerse kapanma ve piyasadan silinme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Böylesine çılgınca bir ucuzluk yarışı artık iş ahlakını da bozuyor.

Nereye kadar gidecek bu ucuzluk? Fiyat düşüklüğü gerçekten ucuzluk mu?

Özellikle ülkemiz halkı, ucuzluk kavramını yanlış değerlendiriyor. Yan yana bulunan benzer iki üründen fiyatı en düşük olanına halkımız "ucuz" diyor. Ne yazık ki Türk Dil Kurumu lügatında bile ucuz kelimesi; "Fiyatı yüksek olmayan; pahası az; düşük fiyatlı" olarak açıklanıyor. Oysa ucuzluk kavramı çok daha farklı.

Ucuzluk ya da pahalılık; fiyatın düşüklüğü değil, fayda/maliyet oranıyla alakalıdır.

Bir örnekle açıklamak gerekirse; 10 liraya aldığımız ürün 10 gün dayanıyorsa... buna karşın 20 liraya aldığımız ürün 40 gün dayanıyorsa, 20 liralık ürün daha ucuzdur. Zira 10 liraya aldığımız ürün 10 gün dayandığına göre günlük maliyeti 1 liradır. Buna karşın, 20 liraya aldığımız ürün 40 gün dayandığına göre günlük maliyeti 50 kuruştur. Başka bir deyişle, fiyatı düşük olan ürüne göre iki misli ücret ödememize karşın 4 misli daha fazla kullanım imkanına sahip olmuşuzdur. Şu halde bu durumda, fiyatı daha yüksek olan daha ucuza gelmiştir.

Başka bir örnek olarak "ekonomik ampul"leri gösterebiliriz. Ekonomik ampullerin fiyatları, normal ampullere göre çok daha yüksek olmasına rağmen, hem kullanım süreleri bakımından daha uzun ömürlü, hem de sarf ettikleri elektrik bakımından daha ekonomik olmaları nedeniyle, fiyatları yüksek olmasına rağmen "ucuz" olarak vasıflandırılmalıdırlar.

Ucuzluk-pahalılık konusuna bu açıdan bakmalıyız. Aksi halde, yalnızca satın alma sırasında cebimizden çıkacak paranın azlığını kriter olarak alırsak, ucuz diye aldığımız malın bize çok daha pahalıya mal olacağını bilmemiz gerekir.

Ne var ki, her geçen gün halkın alım gücünün daha da düşmesi nedeniyle, fiyatı daha düşük, kalitesi daha da düşük ürünler daha çok satılır olmuş, dolayısıyla heba olan parasıyla halkın alım gücü daha da düşmüştür.

Unutmamak gerekir ki, kalite ve düşük fiyat bir arada olamaz. Zira matematiğe de mantığa da aykırıdır.

Sonuç olarak, fiyatı düşük mal alırken ucuzluk kavramını bir daha gözden geçirmeliyiz. Düşük fiyatlı su sayacı satın alırken de...

Hiç yorum yok: